Türkiye İçin Buğday Hasadının Önemi
Türkiye İçin Buğday Hasadının Önemi
Türkiye İçin Buğday Hasadının Önemi
TÜRKİYE
İÇİN BUĞDAY HASADININ ÖNEMİ
Hızla artan Ülke nüfusumuzun
beslenmesinde buğday hasadı ile elde edilen ürünün büyük önemi vardır. Buğday
ürününden elde edilen un, bulgur, makarna, nişasta insan beslenmesinde; buğday
bitkisinin sapları ise kağıt-karton sanayinde ve hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır.
Bu nedenle gerek Dünya´ da ve gerekse ülkemizde özellikle buğday üretiminde
herhangi bir nedenle azalma olduğunda gerek ekmek fiyatları veya gerekse undan
yapılan gıda maddelerinin fiyatları yükselerek doğrudan herkesi etkilemektedir.
Bu nedenle her ülke için buğday üretimi açısından yeterli olmak ve stoklarında
yeterince buğday ürünü bulundurmak stratejik bir önem arz etmektedir.
Türkiye´de buğday yaklaşık 9.4 milyon hektar arası alanda ekilmekte, üretimde
yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton civarında gerçekleşmektedir.
Dekardan alınan ortalama verim de yaklaşık 213 kg civarındadır.
Ülkemizde 1 kişinin beslenmesi
için ortalama yıllık 225 kg buğday gerekli olduğu düşünülürse 81 milyon
nüfusumuz için 18.3 milyon ton buğdaya ihtiyaç vardır. Ülkemizde her yıl
yaklaşık 9.4 milyon hektarlık alana buğday ekimi için ise dekara 20 kg
tohumluktan yaklaşık 1.9 milyon ton gerekmektedir. Yine her yıl gerek
depolamada ve gerekse taşınma sırasındaki kayıpları da %3 sayarsak yaklaşık 0.6
milyon ton buğday ürünü kullanım dışı kalmaktadır. Özet olarak bugünkü
nüfusumuz için yılda en azından 15.8 + 1.9 + 0.6 = 18.3 milyon ton buğday
üretmek zorundayız.
Türkiye için stratejik öneme
sahip buğday tarımında en önemli ve keyifli işlemlerden birisi yetiştirilen
ürünün hasat ve harman edilmesidir. Buğday hasadı ile harmanı Ülkemizde iklim
koşullarına da bağlı olarak, önce Haziran ayı başında Akdeniz Bölgesinde
başlamakta, Temmuz ayında bir çok bölgemizde devam etmekte ve en son Ağustos
ayında Doğu Anadolu bölgesinde bitmektedir. Bir çok yöremizde buğday hasadı
başlangıcı bayramlarla kutlanmaktadır.
Buğday hasat ve harmanı
Ülkemizde büyük ölçüde biçer döverlerle yapılmakta ve kısa zamanda ürün
ambarlara depolanmakta veya satışa çıkarılmaktadır. Biçerdöver ile hasat da,
hasat ve harman işlemi birlikte yapılmaktadır. Bu nedenle biçerdöverin ayarları
hasat ve harman açısından tane kayıplarını azaltmak için çok önemlidir. Tane
kayıplarının en fazla olduğu arızalı, engebeli arazilerde kullanılan
biçerdöverlerin ön tabla, düzenek ayarları çok iyi yapılmalı, tane dökümü
asgari seviyede tutulmalıdır.
Buğday hasadında biçerdöverin
yanında bazı dağlık yörelerimizde hala insan gücüyle orak, tırpan ve traktörden
güç alan biçer bağlar ile harman makinesi(batos) kullanılmaktadır. Orak, tırpan
ve biçer bağlarla bir günde fazla iş yapılamadığından hasat işlemleri zamanında
bitirilememekte ve tane kayıpları da artmaktadır.
Buğday İçin En Uygun Hasat
Zamanı
Türkiye´de buğday hasadı
genellikle güneyde önce Çukurova´dan Haziran ayı ilk günlerinde başlamakta,
Temmuz ayında Trakya ve İç Anadolu Bölgelerinde yoğunlaşmakta, Ağustos ayında
Doğu Anadolu bölgesinde sona ermektedir. Geç ekilen veya gelişme devresi uzun
yani geççi buğday çeşitlerinin hasadı, normal zamanda ekilen ve orta erkenci
çeşitlere göre bir iki hafta daha sonra yapılmaktadır.
Buğday bitkisi, hava
sıcaklığına ve çeşidin erkenciliğine bağlı olarak başak çıkarmayı takip eden
çiçeklenmeden 50-60 gün sonra biçerdöver ile yapılacak hasat olumuna gelir.
Buğday bitkileri biçerdöver ile hasat olumuna geldiğinde bitkinin sapları,
yaprakları ve başaklar sarı saman rengini alır, başaktaki ve tanedeki rutubet
oranı %12´nin altına iner.
Buğday hasadının zamanını iyi
belirlemek tane kayıplarını azaltma ve ürün kalitesi için çok önemlidir.
Hasadın erken yapılması, tanelerin buruşuk ve solgun olmasına neden olmaktadır.
Çünkü başakların ve tanelerin iyice kurumadan erken hasat edilmesi durumunda
tam olgunlaşmamış tanelerde kalite düşmekte, başaktan ve başakçık kavuzundan
taneler zor ayrılmakta, yüksek rutubet nedeniyle ürünü kurutmak gerekmektedir.
Geç yapılan hasatta ise çeşidin özelliğine de bağlı olarak başakta tane
dökülmeleri, yağışa ve rüzgara bağlı olarak bitkide yatmalar, bazı çeşitlerde
başaktaki tanede çimlenmeler görülebilir. Buğday hasadındaki 2-3 günlük gecikme
dekardan alınan tane veriminde %2-3 arasında azalmaya neden olmaktadır.
Hasatta buğday başaklarında
rutubet oranı %11-12 arasında olmalıdır. Tanelerin daha yüksek rutubette olması
hasattan sonra kurutmayı gerektirmektedir. Hasadın fazla geciktirilmesi de kuş
zararı, başak kırılmaları, tanelerde renk değişimi, kararma ve önemli oranda
tane dökülmesine neden olarak dekardan alınan verimi düşürmektedir. Buğday
tarlasında bitkilerinin hasat dönemine geldiğini gösteren belirtiler:
-
Buğday tarlasında başaklar
altın sarısı rengini almalıdır.
-
Başaklardaki taneler sert
olmalı, tırnakla bastırılınca ezilmemeli, kuru olmalıdır.
-
Bitkinin sapı, yaprakları,
başağı ve taneleri tamamen kurumuş olmalıdır.
-
Başağı koparıp elimize alıp
ovaladığımızda taneler kolayca başakçık kavuzlarından ayrılmalıdır.
Başaktaki kardeşler de hasat
olumuna gelmelidir, hasat sırasında tüm tarladaki buğday bitkileri mütecanis
olarak kurumalıdır.
Hasatta Tane Kayıplarını
Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler
Biçer döver ile hasatta tane
kayıplarını azaltmak için, ayarlı ön tabla ile uygun yükseklikten zamanında
hasat yapılması çok önemlidir. Fazla yüksekten hasat yatık ve yarı yatık
bitkilerin biçerdöverin ön tablasına alınmasını önleyerek tabla ve verim
kaybına neden olmaktadır.
Hasat kayıplarının en az düzeye
indirilmesi için kullanılan biçerdöverin öğleden evvel ve sonra farklı
ayarlanması gereği unutulmamalıdır. Çünkü günlük sıcaklık artışına bağlı olarak
tanelerdeki nem oranı da değişmektedir. Genelde sabahları saat 10´a kadar
tanelerdeki nem yüksektir. Bu nedenle buğday hasadına sabah saat 10´dan sonra
çiğ kalkınca girilmesi daha uygundur. Aksi halde sabah erken saatlerde hasat
edilen ürünün nemi yüksek olacağından kurutmak gerekebilir. Biçerdöver ayarları
ile ilgili olarak şu noktalar üzerinde durulmalıdır:
Biçerdöverin Silindir Hızı
Ayarı
Biçerdöverle hasat yaparken
tane dökülmesi dolabın çarpması sonucu ise devir sayısı azaltılır. Biçerdöverin
silindir hızı mümkün olduğu kadar düşük, dakika da 250-350 devir arasında
olması uygundur. Aşırı silindir hızı bir yandan tanelerin kırılmasına neden
olurken, bir yandan da eleklerde tıkanmalar meydana gelir, başak ve tane olarak
önemli hasat kayıplarına neden olabilir.
Batör-Kontrabatör Açıklık Ayarı
Biçerdöverden sap samanla
birlikte dövülmemiş başaklar dışarı atılırsa bunu engellemek için
batör-kontrabatör aralık ayarı iyi yapılmalı ve batör devri uygun olmalıdır.
Gerekirse batör ve kontrabatördeki aşınmış parçalar değiştirilmelidir. Buğday
sapı ve başaklar yeterince kuru iseler (%12 ve daha az nemli), açıklık ayarı
biraz daha artırılabilir. Biçerdöverin arakasındaki hasat artıkların atıldığı
namluya bırakılan saplardaki başaklarda bir miktar tane kalıyorsa bu açıklık
azaltılabilir. Bu durumda silindir hızını artırmak yerine, açıklık ayarını
düşürmek daha iyidir.
Vantilatör Ayarı
Aşırı hava, buğday tanelerin
bir kısmının tekrar geri dönüşüm(anafor) yolu ile kırılmalarına veya dışarı
atılmalarına neden olmaktadır. Tarlada 40-50 metrelik bir şerit hasat
edildikten sonra, biçerdöverin arkasındaki döküntüler kontrol edilmeli ve
taneler dışarı atılmayacak şekilde vantilatör yeniden ayarlanmalıdır.
Elek Ayarı
Eleğin aşırı yüklenmesini
önlemek için biçerdöverin biçim esnasındaki hızı azaltılmalıdır. Buğday
hasadının temiz yapılması, ürününün kalitesini ve satış fiyatını olumlu yönde
etkileyen çok önemli bir faktördür. Bu nedenle depoya gelen ürünün temiz olması
ve kavuz gibi sap saman parçaları taşımaması için biçerdöverin üst ve alt
eleklerinin aralıklarının uygun olması gerekmektedir.
Sarsak ve Bayrak Kayıpları
Sap ve saman ile tarlaya tane
atılması, dökülmesi biçerdöverde sarsak kayıplarının olduğunu göstermektedir.
Sarsakların hasat sırasında tıkanması, batör devrinin çok düşük olması,
perdenin yırtılması, biçerdöver hızının fazlalığı ve kontrabatör aralığının
fazlalığı sarsak kayıplarına neden olmaktadır. Bu gibi kayıplara neden olmamak
için biçerdöver tarlada hasada başlamadan önce ayarları buğdayın gelişme
durumuna göre ayarlanmalıdır. Biçerdöver tarlaya girdikten sonrada biçerdöverin
peşinden gidilerek başak ve tane döküp dökmediği kontrol edilmelidir. Buğday
hasadı esnasında tarlada biçerdöverin arkasında bir yerde işaretleyeceğimiz
kenarları birer karışlık bir alanda bulacağımız her tane, dekar başına yaklaşık
1 kg´lık ürün kaybı demektir.
Tarla başlarında hasat
edilmemiş buğday bitkilerine "bayrak" denilmektedir. Bu tip kayıplar, biçer
döver dönüşlerinde ön tablanın zamanında indirilmemesi sonucu olmaktadır. Bu
gibi ürün kayıplarını azaltmak için biçerdöver operatörlerinin eğitimli ve
dikkatli olması gerekmektedir.
Yatmış Buğday ve Biçim
Yüksekliği
Yatan buğday tarlalarında kesme
kayıplarını azaltmak için biçerdöverin sap ayırıcısı iyi ayarlanmalı ve sap
kaldırıcı parmaklar iyi kullanılmalıdır. Yatan buğday tarlasında başak ve tane
kayıplarını azaltmak için hasatta çok dikkatli olunmalıdır.
Buğday hasadında çok yüksekten
biçim yapmaktan kesinlikle kaçınmalıdır. Çok yüksekten hasat dekardan daha az
sap balyası alınmasına ve anızlı toprak işlemenin zor olmasına neden
olmaktadır. Tarlanın ve buğdayın gelişme durumuna göre yaklaşık 10-15 cm
arasında yüksekten hasat yapılması uygundur.
El veya Biçer Bağlar ile
Yapılan Hasat
El veya biçerdöver ile hasat,
Ülkemizde daha çok dağlık küçük alanlarda aile ihtiyacı için un veya bulgur
elde etmek amacıyla buğday üretimlerinde yapılmaktadır. Bugün için oldukça az
olan bu gibi dağlık yerlerde yetiştirilen buğdayın hasadı orak, tırpan veya
biçer bağlar ile yerden 10-15 cm arasında yükseklikten hasat edilmektedir.
Hasat edilen bu başaklı buğday sapları önce tarlada demetler halinde yığılır.
Hasat edilen ürünün harmanı
hayvan gücüyle çekilen döven ve harman makinesi (batos) olmak üzere iki
yöntemle yapılmaktadır. Birinci yöntemde harmanın düzgün ve temiz yapılması
için uygun bir yerde, çoğunlukla 300 m2 civarında düz bir alanda önce otları
kazınıp, su serpilerek ıslatılır, daha sonra ince bir saman serpilir ve ağır
silindir çekilerek toprak iyice sıkıştırılır. Bir gün sonra samanlar iyice
süpürüldükten sonra geriye düzgün, sert zeminli, tozamayan bir harman alanı
kalır. Hazırlanan bu harman yerinin etrafına, hakim rüzgarları perdelemeyecek
şekilde tarladan daha önce hasat edilen buğday demetleri getirilerek yığınlar
yapılır. Bu yığınlardan her sabah harman yerine buğday demetleri mütecanis
olarak serilerek, hayvan gücüyle çekilen dövenler ile ezilerek yaklaşık 4 saat
içersinde saptan ayrılır. Daha sonra bu saman ve tane karışımı harman alanın
ortasına yığılır. Tınaz da denilen bu işlem ile uygun bir rüzgarın yardımıyla
tahta kürekler kullanarak havaya savrulan samandan tane ürünü ayrılır. Buğday
ürünün temiz olması için gerekirse eleklerde kullanılır. Bu şekilde samandan
ayrılan tane ürünü, çuvallara konularak depolanır. Arta kalan saman ve
kavuzlardan oluşan kesmik büyükbaş ve küçük baş hayvanlara yedirilmek üzere
samanlıklara konulur.
İkinci yöntemde ise harman
yerine getirilen ve traktör gücüyle çalışan harman makinesi (batos) ile buğday
ürünü sap ve samandan ayrılır.
Gerek el ve gerekse biçer
bağlar ile hasat da deki tane kayıpları üreticilerin gerekli özeni göstermesi
ile azaltılabilir.
Sonuç
Sonuç olarak, biçerdöverle hasatta tane kayıplarını en aza indirmek için biçerdöverin hızı, batör-kontrabatör açıklığı, biçim yüksekliği büyük önem taşımaktadır. Eski model ve ayar tutmayan biçerdöverlerle yapılan hasatlarda büyük oranda tane kayıpları olmaktadır. Gelişmiş, modern kabinli, dijital olarak tane kayıplarını gösteren biçerdöverler tane kayıplarını minimum düzeye düşürmektedir. Geç kalınan hasatlarda tane kaybı fazla olmakta ve sonbaharda bu gibi tarlalarda haramzade denen kendi gelen bitkilerin çokluğu bunu göstermektedir. Emniyetli depolama için buğday ürününün rutubeti kesinlikle %12´nin altında olmalıdır.
Kaynak:
http://www.cine-tarim.com.tr/dergi/arsiv59/sektorel06.htm